
YÜZ GÖRÜMÜ (DUVAK AÇMA) GELENEĞİ:
Gelin ile damadın düğünlerinin yapıldığı(sona erdiği)günün ertesinde yani gerdek gecesinden sonraki gün gelin ve damadın akrabalarına Yüz açmaya gelin diye haber gönderilir. Bu haberi almış olan ve önceden de zaten hazırlıklı olan gelin ile damadın akrabaları bu çağrıya uyarak düğün yapılmış olan eve gelinin yüzünü açmaya giderler.
Yüz açmaya gidenler hediye götürmezler (köylerde götürmektedirler). Hediye götürenler bisküvi kutusu, şeker kutusu gibi hediyelik olan yiyeceklerden götürmektedirler. Ayrıca da para da götürülmektedir. Düğün evi bu misafirlere çerez, çay pasta gibi şeyleri ikram ederler. Bu arada yüzün açmaya veya yüzü görülmeye gelinen gelin gerdek gecesinin ertesi sabahında yine gelinliğini giyerek yüz görmeye gelen misafirlerin huzuruna bu elbise ile çıkar. (Gelinlik ile) Bu arada eve gelen misafirlerden uygun görülen bir kadın gelinin yanına gider. Elinde bulunan çerezin içindeki karıştırılmış üç arpa veya beş buğday danelerini gelinin kuşağının içinden geçirerek aşağıya döker. Bunun anlamı ve amacı Gelinin doğacak çocuğunun kızlı oğlanlı yani her ikisinden de doğurması dileğinde bulunulur. çünkü yöremizde Arpa kızı temsil ederken, buğday da oğlan çocuğunu temsil ederek simgelemektedir. Gelen misafirler ikram edilen yiyecekleri yedikten sonra Hayırlı Olsun dilekleri ve temennisiyle dağılırlar. Yalnız kırsal kesimimizde hala duvak açma (yüz görümü) geleneğinde bazı yerlerde gerdek gecesi çarşafı bu misafirlerin önüne lir kalburun içinden getirilir. Bu çarşafın üstüne de gelen misafirlerce yakınlıklarına ve durumlarına göre para atılmaktadır. Yine yukarıda anlatıldığı gibi çerez ve pastalarını yedikten sonra da kadınlar evden ayrılırlar. Böylece de yüz görümü geleneği de sona erdirilmiş olur.
EL ÖPME (YE GÖTÜRME) GELENEĞİ :
Yeni evlenmiş ve düğünü yapılmış olan gelin gerdek gecesinin ertesi sabahı erkenden kalkar yatağını düzelttikten sonra gider önce kayınvalidesinin daha sonra kayınpederinin elini öper. Ve daha sonra da ailede ne kadar insan var ise bunların da ellerini öper. Böylece bunlara karşı devamlı saygılı olacağını belirtirdi. Günümüzde artık bu gelenek sadece kırsal kesimlerde sürdürülmektedir. Yeni gelmiş olan gelin ailede bulunan her ferde başta damadın babasına olmak üzere Gelinlik etme adı altında çok sessizce bir şekilde konuşarak sesini net bir şekilde çıkarmadan konuşması bir töre ve gelenek idi. Damadın kardeşlerine kayın adı verilmektedir. Büyük kayına Efendi Ağa derken küçüklere ise Güccük Ağa diye hitap etmekteydi. Bu gelenek de artık yavaş yavaş köylerimizde bile kalkmaya başlamıştır. Gelinlik etme işi ailedeki her bireyin izin vermesine (konuşması için) kadar ve ayrıca da bir hediye almadan da gelin gelinliğini söylemezdi. Yöremizdeki bu el öpme adetinden başka bir adet daha vardır ki bu da el öpmeye götürme adetidir.
Yeni evlenmiş olan gelin evlendiğinin ilk haftasında da kocasıyla birlikte baba evine el öpmeye gönderilir. Baba evine giden gelin durumlarına göre bir hediye götürür. Babası da gelin geri evinden ayrılırken o geline (kızına) birtakım hediyeler vermektedir. Bu köylerde bir koyun veya tarla olduğu gibi Gürün merkezinde bir kutu çikolotadan bir bağ veya bahçeye, arsaya kadar olan çeşitli hediyeler verilmektedir. Baba evinden iki gün, üç gün veya on gün kadar misafir kalmış olan gelin babası evinden tekrar ayrılarak kocasının evine gider. Bu ziyaret esnasında kız ile annesi dertleşirler kızın gittiği ev ve ailesi hakkında kızının memnun olup olmadığını gibi şeyleri sorar. Ayrıca da kızına gitmiş olduğu evde ne gerekiyorsa yapmasın saygılı ve hürmetli olması gerektiği konusunda öğütler verir. Kendi tecrübelerini anlatır. İyi temennilerle ve saadet dilemeleriyle vedalaşarak ayrılırlar.
EL ÖPME (YE GÖTÜRME) GELENEĞİ :
Yeni evlenmiş ve düğünü yapılmış olan gelin gerdek gecesinin ertesi sabahı erkenden kalkar yatağını düzelttikten sonra gider önce kayınvalidesinin daha sonra kayınpederinin elini öper. Ve daha sonra da ailede ne kadar insan var ise bunların da ellerini öper. Böylece bunlara karşı devamlı saygılı olacağını belirtirdi. Günümüzde artık bu gelenek sadece kırsal kesimlerde sürdürülmektedir. Yeni gelmiş olan gelin ailede bulunan her ferde başta damadın babasına olmak üzere Gelinlik etme adı altında çok sessizce bir şekilde konuşarak sesini net bir şekilde çıkarmadan konuşması bir töre ve gelenek idi. Damadın kardeşlerine kayın adı verilmektedir. Büyük kayına Efendi Ağa derken küçüklere ise Güccük Ağa diye hitap etmekteydi. Bu gelenek de artık yavaş yavaş köylerimizde bile kalkmaya başlamıştır. Gelinlik etme işi ailedeki her bireyin izin vermesine (konuşması için) kadar ve ayrıca da bir hediye almadan da gelin gelinliğini söylemezdi. Yöremizdeki bu el öpme adetinden başka bir adet daha vardır ki bu da el öpmeye götürme adetidir.
Yeni evlenmiş olan gelin evlendiğinin ilk haftasında da kocasıyla birlikte baba evine el öpmeye gönderilir. Baba evine giden gelin durumlarına göre bir hediye götürür. Babası da gelin geri evinden ayrılırken o geline (kızına) birtakım hediyeler vermektedir. Bu köylerde bir koyun veya tarla olduğu gibi Gürün merkezinde bir kutu çikolotadan bir bağ veya bahçeye, arsaya kadar olan çeşitli hediyeler verilmektedir. Baba evinden iki gün, üç gün veya on gün kadar misafir kalmış olan gelin babası evinden tekrar ayrılarak kocasının evine gider. Bu ziyaret esnasında kız ile annesi dertleşirler kızın gittiği ev ve ailesi hakkında kızının memnun olup olmadığını gibi şeyleri sorar. Ayrıca da kızına gitmiş olduğu evde ne gerekiyorsa yapmasın saygılı ve hürmetli olması gerektiği konusunda öğütler verir. Kendi tecrübelerini anlatır. İyi temennilerle ve saadet dilemeleriyle vedalaşarak ayrılırlar.
Kaynakça:
http://sivasmarket.com/forum/showthread.php?t=21026
|